Doktora


Doktora nedir? Üniversitede alınan derslerin üzerine yirmi tane daha ders almak mıdır? Laborant meslek liselerinin kazandırdığı yetkinliklerin 1-2 tık üstüne ulaşmak mıdır? Bilgisayar kullanma becerilerini ilerletmek midir? Daha da uzatılabilecek bu farklı kalemlerin yer aldığı bir listeye tıkları atıp yeni bir titr almış olmak mıdır?

Doktora, bu sayılanlar ve daha başka bir dizi eğitim ve tecrübeleri içerir ama, doktora onlar değildir! Kafanız karışmasın diye bir örnek vereyim. Bir insan düşünün. Kol, insan mıdır? Dil, insan mıdır? Ayak, insan mıdır? Hayır, ama bir insanın bedeni onlardan oluşur. Yine de insan dedidiğimiz şey, bir hücre ve organ yığını değildir. Düşünce, idrak, yaratıcılık, irade, vicdan, adalet, merhamet gibi bir takım kabiliyetler ve bu kabiliyetler kullanılarak yapılan işlerle bir insan, insandır.

Şimdi bu metafor üzerinden asıl sorumuza dönersek, nasıl ki bir insanın bebeklikten üniversite mezuniyetine kadar kazandıkları, onu biyolojik bir varlıktan ibaret olmanın ötesine taşıyorsa doktora da, bir insanı bilim insanına dönüştürür. Dolayısıyla, işin içinde bilgi edinme, uygulamalar tecrübe etme, düşünce egzersizleri yapma, vs. olduğu gibi düşünce ve ifade özgürlüğünü yaşayıp onun bayraktarlığını yapma, "sınırları zorlayıp yeni keşifler yapma" olgusunun ete kemiğe bürünmüş hâli olup yeni nesilleri de bu yola çağırma gibi bilim ahlakına yönelik edepleri edinme de vardır.

Uzun sözün kısası doktora, çok okumak ve çok çalışmaktan ibaret değildir. Onları da içeren bir terbiye, bir dönüşüm, bir yeniden doğuştur (rönesans). Yeniden doğmadan, dönüşmeden ve terbiye olmadan doktora diploması alanlar, rafları kitap dolu bir kütüphaneden hallicedir.




Comments

Popular posts from this blog

Derinlik ve Genişlik

Doktora Hocası Seçimi

Bilim İnsanı mı Akademisyen mi?