İşini Sevmek


Bilinmeyeni araştırmak, karmaşa içerisinde gizlenmiş düzenleri ortaya çıkarmak ve doğayı kontrol etmek… Böyle ucu açık konular, çoğu insana cazip gelmese de bazı insanlar, böyle çalışmalar yapmadan duramazlar. İşte onlar, bilim ruhu taşıyan insanlardır.

Bu vlogda, ister akademisyen ister ArGe mühendisi isterse stratejist olarak bilim insanlığı yapmak isteyenler için tecrübe ve tavsiyeleri paylaşacağım. İşte ilk sır:

Ya sevdiğin alanda çalış ya da çalıştığın alanı sev.

Gerçek bir bilim insanı için bilinmeyenin peşinde gece gündüz demeden çalışmak, angarya değil, aksine zevkli bir uğraştır. Böyle biri, kafasındaki soru işaretlerini netleştirmeden ölse, gözü arkada kalır. İşte bu kıvamı sağlayan şey, bilim insanının yaptığı işe sevgisidir. Bebeği için gecesini gündüzüne katan anne babaların durumu gibidir bu. Dışarıdan bakanlara zorluk gibi görünse de işin içinde olan ebeveynler, çektikleri eziyetlerden şikâyet etmezler; aksine, yaptıklarıyla mutlu olurlar.

Öte yandan bir insanın gerçekten üretken olması ve orijinal tespitlerin, buluşların peşinde olmasının altında da yine yapılan işe duyulan sevgi vardır.

Ve son olarak bilgi ve tecrübelerinizi öğrencilerinize veya iş arkadaşlarınıza aktarabilmenin önemli bir şartı da o konuya hâkim olmaktır ki bunu sağlayan en güçlü bir etmen, o konuya duyduğunuz sevgidir.

Özetle, eğer bilim insanı olmak istiyorsanız ya sevdiğiniz alanda çalışın ya da en azından zamanla sevebileceğiniz bir alanda işe başlayın. Günümüzde hiçbir bilim insanı tek bir alanda başlayıp hayatının sonuna kadar aynı alanda kalamaz. Yavaş yavaş farklı alanlara da girer. Bu macera sırasında da kalbine ışık olacak bir sevgilisi olmalıdır. Yoksa karanlık denizlerde kaybolmuş bir gemiye döner ve ilk fırtınada kıyıya vurur. İşte o sevgili, sizin için sıcak bir yuva vazifesi görecek, sevdiğiniz bir bilim dalıdır.

Gelecek bölümde buluşmak üzere…

Comments

Popular posts from this blog

Derinlik ve Genişlik

Doktora Hocası Seçimi

Bilim İnsanı mı Akademisyen mi?