İşini Anlatabilmek
Eğer çalıştığın
konuyu halka anlatamıyorsan, yeterince anlamamışsın demektir.
Mevlana’ya
atfedilen bir sözde denir ki “bildiklerin, karşındakinin anladığı kadardır.”
Elbette ki sizin bilginizin tek ölçüsü, karşınızdakinin ne kadar anladığı
olamaz ve karşınızdakinin bilgi kapasitesi ve zekâ seviyesi de sizin
kontrolünüzde değil. Ne var ki ortalama halktan bir insana, kendi konunuzu izah
edebilmeniz, o konudaki büyük resme ne kadar hâkim olduğunuzu gösterir.
Dahası, bilim,
insanlık için yapılan bir uğraştır, insanın insan olması için bir gayrettir. O
yüzden bilim insanlarının, bilgilerini ve tecrübelerini halka anlatmak gibi bir
sorumluluğu vardır. Bundan dolayı, çalıştığınız konuyu, mesela bir ortaokul
veya ilkokul öğrencisi seviyesine indirebilmeniz gereklidir.
Öte yandan bu
basitleştirme veya sadeleştirmeyi yapmanın size de faydası vardır. Nelerin
gerçekten önemli ve genel geçer olduğunu, nelerin özel koşullar dâhilinde doğru
olduğunu görmenizi sağlar. Veya bu indirgemeyi yapmak için uğraşmanız, aramızda
kalsın, hangi konuları yeterince anlamak yerine ezbere geçtiğinizi fark
etmenizi sağlar.
Bunlardan ayrıca,
karşınızdakinin saf zihninden gelen sorular, sizi uzman körlüğünden kurtarıp
yeni ufuklara işaret de edebilir.
Özetlersek,
çalışma konunuza ait büyük resmi görebilmek, insanların hayatının daha anlamlı
olmasına katkıda bulunmak, ezbercilikten kurtulmak ve uzman körlüğünden
korunmak için çalışmalarınızı ve bilginizi halka anlatabilmeniz önemlidir.
Gelecek bölümde
buluşmak üzere…
Comments
Post a Comment