Bilim ve Teknoloji Aynı Şey Değil


Bilim ve teknoloji sürekli beraber söylenen ve sanki eş anlamlıymış gibi kullanılan iki kelime. Halktan birinin bunu böyle sanması anlaşılır olsa da bilim insanı olmak isteyen biri, bilimin ve teknolojinin ne olduklarını ayrı ayrı bilmelidir. Çünkü bilmezse, bilim insanı olmaya çalışırken iş adamına dönüşebilir.

Konuyu iyi anlamak için biraz geçmişe gitmek gerek. Bundan 1000-2000 yıl öncesini düşünelim. Doğanın ve evrenin nasıl değiştiği, nasıl hareket ettiği bilinmezken ve insanlar zaman zaman bu değişimlerden zarar görürken, ister istemez bir “anlama-anlamlandırma” içgüdüsü tahrik oluyordu. Böylece insanlar sadece dış dünyayı değil onun içinde kendilerinin varlığına da bir mana arıyorlardı. Bu bağlamda, din ve felsefe, birbirinden çok da ayrılmış değildi. İşte etrafımızı ve kendimizi anlama ve parçalar üstüne kurulu büyük resmi görebilme gayreti, bilimin ruhudur. Yapılan çalışma neticesinde herhangi ekonomik bir döngü olması kaygısından uzak bir şekilde, insan olmanın gereği olarak ve bütün insanlığın faydası için yapılan bir iştir, bilim. Bundan dolayı da kutsaldır.

Teknoloji ise, varlığımızı anlamlandırma kaygısı olmadan, hayatı kolaylaştırmak ve ekonomik bir döngü de sağlamak için bilimin kullanılmasıdır. Bundan dolayı da bilim insanı ile arge mühendisi veya stratejist arasında fark vardır. Bunu söylerken “biri iyi öbürü kötü” manasına söylemiyorum. Fakat bilim insanı olma yönünde ilerlemek isteyenler için önemli bir nokta olduğunu düşünüyorum. Öte yandan bir insan, vaktinin bir kısmında arge veya strateji geliştirme yaparken geri kalanında bilim de yapabilir. Bakış açımızı dar tutmaya gerek yok değil mi?

Gelecek bölümde buluşmak üzere…

Comments

Popular posts from this blog

Derinlik ve Genişlik

Doktora Hocası Seçimi

Bilim İnsanı mı Akademisyen mi?